16 Eylül 2010 Perşembe

Sözün Bittiği Yer...

Uzun zamandır yazı yazmıyordum. Toplanma, ev arama, taşınma hazırlıkları vs ile uğraşırken çok boşladım blogumu ama artık yavaş yavaş dönüyorum...

Döner dönmez beni takip edenlerinde bildiği üzere Referanduma değinmeden edemezdim.
Sözün bittiği yerdeyiz gerçekten,
Söyleyecek o kadar çok sözüm varken konuşamama durumu yaşıyorum. Belki bildiğim ama yine de umudumu kesmediğim ülkem insanlarına asla güvenmemem gerektiğini ülkeyi ele geçirmek isteyen örümcek beyinleri gördükçe deliriyorum.

Evet diyenlere saygılıyım falan diyecek değilim. Bu konu ülkemin ele geçirilmesi ise zamanında ingilizlere kucak açanlar ne ise bu gün evet diyenler benim için aynıdır. Ülkeyi işgal edenler içimizdekilerse ve buna sadece din elden gidiyor(bu güne kadar din elden gitti ya), eyvah biz evet demezsek Evren asılmaycak(zamanında anne babaları yaptıkları yüzünden ordudan darbe isterken), Darbe yapacaklar( Darbe yapacak ordu kalmış sanki) vb. gibi saçma nedenleri öne sürenler sadece kendi menfaatleri için ülkeyi ipin ucuna götürdüler. Bu kişilere saygı duymam söz konusu olamaz.

Anlamadıkları şey şu burası İran değil asla İranın başına gelenler Türkiye nin başına gelemez. Bir Türk dünyaya bedeldir bazılarına hayali bir söz gibi gelsede ıspatı tarihtedir. Bizi bir kere öldürürler biz bin defa doğarız. En büyük düşmanımız içimizdedir. Bizi hep vatanımın ekmeğini yiyenler sırtımızdan vurmuştur. Bedelini ödeyeceklerdir...